Prof. Dr. Ekrem DEMİRLİ
EKREM DEMİRLİ “ÇAĞ İLE İRTİBAT KURMAYAN BİR DÜŞÜNCEYLE İLGİLENMEM”
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı tarafından düzenlenen “Kültür Söyleşileri”nin bu haftaki konuğu Prof. Dr. Ekrem Demirli oldu.
“İslam Düşüncesinde Allah ve İnsan” başlık konuşmasına çağdaş bir düşünceyle irtibat kurmanın kendisi için oldukça mühim olduğunu ve çağ ile irtibat kuramayan bir düşünceye ilgi göstermediğini söyleyerek başlayan Demirli, konuşmasında düşünce ve insan tipolojisi arasındaki ilişkinin önemi üzerinde durdu.
Bir filozof üzerine konuşmanın aynı zamanda bir insan üzerine konuşmak olduğunu belirten Demirli, Müslüman entelektüellerin kendi medeniyetindeki insan tipolojisiyle irtibat kurmada başarısız olduklarını söyledi. Genel bir insan tasavvuru oluşturamayan aydınımız, İslam medeniyetinin mirası ile de sağlıklı irtibat kuramıyor diyen Demirli, İslam’ın nasıl bir insan tipi öngördüğünün asıl önemli meselemiz olması gerektiğine dikkat çekti.
Hayatın ve insanın ne olduğunu anlamada ve anlatmada, İslam kaynaklarının Adem ve Havva hikâyesini bir çıkış noktası yapmamız gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ekrem Demirli, Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın tahrif edilmiş metinlerinde bu hikâyenin çarpık yer aldığını, kadının şeytanlaştırıldığını ve iki kültür arasındaki büyük farkın buradan kaynaklandığını dile getirdi. “Bu farklı metinler yüzünden Batıda kadından uzaklaşılarak cennete ulaşabileceği algısı varken, İslam’da kadını sevmek Allah’a gitmenin yolu olmuştur. Oysa kadından onun şeytanla işbirliği yaptığı ve bizi günaha sokacağı varsayımıyla uzak durmak, bu düşünceyle ortaya çıkmış ruhbanlık doğru bir yorum olsaydı ve hepimiz bu doğruyu(!) uygulayacak olsaydık insan soyu bir nesilde sona ererdi.”
İnsanın kim, hayatın ne olduğu hususunda ikinci büyük fark noktasını ise insanın dünyaya geliş hikâyesinin oluşturduğunu söyleyen Demirli, Batıdaki hikâye insanı bir günahkar olarak gösterirken İslam, tüm insan soyunun doğuştan masum ve temiz olduğu gerçeğini hatırlatarak bu algının değişmesini sağlamıştır, dedi. Demirli, mode çağa ait sorunların çözümünde geçmişten ve tarihsel kişilerden ancak büyük bir destek alınabileceğini; ancak bu kişilerin bizatihi çözümün kendisi olamayacağını söylerken, çağın sorununu ancak o çağda yaşayan insanlar çözebilir, dedi.
Demirli, ilgiyle dinlenen konuşmasına Müslüman düşüncesinde insan, hayat ve topluma dair söylenen her şeyin Hz. Peygamber’imizin veda hutbesinde bulunabileceğini söyleyerek son verdi. Söyleşinin ardından Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş, günün anısına Prof. Dr. Ekrem Demirli’ye hediyesini takdim etti.