Dilek Taşı
Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş. Çokmuş ama kaç tane? Belki bir belki bin tane. Denizdeki kum kadar, karadaki taş kadar. Alıp sayayım dedim, belki bilirim dedim. Saydım saydım bitmedi, yoruldum güç yetmedi. Kumlardan bir taş çıktı, rengi çok çok parlaktı. Yeşil ve güzel idi, bir baktım dile geldi. Kulağıma yanaştı, bana bir hâl anlattı. Sonra dedi ki bana, sanma ki bir tek sana, bu masal çocuklara. Hadi git anlat dedi, beni size gönderdi. Bakalım taş bana neler dedi..