Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen “28. Orta Çağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları” başlıklı sempozyum başarıyla tamamlandı.

Üç gün süren ve birbirinden değerli bildirilerin sunulduğu sempozyumun açılışı, 16 Ekim Çarşamba günü Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Itri Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Açılışa Kurum Başkanımız Doç. Dr. Zeki ERASLAN’ın yanı sıra Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel ÖZGEN, Millî Saraylar Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abdülhamit TÜFEKÇİOĞLU, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat GÖKTÜRK, Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun ŞAHİN ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen ÖZKUL FINDIK ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törenin açış konuşmaları Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen ÖZKUL FINDIK, Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Doç. Dr. Zeki ERASLAN ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat GÖKTÜRK tarafından yapıldı.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen ÖZKUL FINDIK, açış konuşmasına protokol ve katılımcıları selamlayarak başladı. Ülkemizin saygın geleneklerinden biri hâline gelen bu sempozyumun 28’incisinin bu sene Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde yapılmasının onurunu ve mutluluğunu yaşadığını sözlerine ekledi. ÖZKUL FINDIK: “Bildiğiniz gibi amacımız ilgili kişi kurum ve kuruluşların bir araya gelmesi, sanat tarihi araştırmalarını, kazılarda, laboratuvarlardan ve yüzey araştırmalarından elde ettikleri verilerin ilk kaynağından aktarılması, paylaşımı ve sorunların tartışıldığı bir ortamın sağlanmasıdır.” dedi. Sempozyum boyunca alanında uzman isimlerin değerli sunumlarının dinleneceğini belirten Prof. Dr. ÖZKUL FINDIK, derinlemesine tartışmaların yeni bakış açıları kazandıracağını ifade ederken kazı çalışmalarından çıkan her bulgunun, sanat tarihine dair her yeni araştırmanın kültürel mirasımızı daha iyi koruma ve daha doğru anlama yolunda bize rehberlik edeceğini belirtti. Son 30 yıl içinde hemen hemen her sanat tarihçinin yolunun bir şekilde bu sempozyumla kesiştiğini ifade eden Prof. Dr. ÖZKUL FINDIK, ülkemizin farklı şehirlerinden 60 üniversiteden 277 katılımcının, 234 bildiri sunulacağını sözlerine ekledi. 2024 yılında sempozyuma ilginin hiç eksilmediğini, tam tersine arttığını görmenin mutluluk verici olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. ÖZKUL FINDIK sözlerine son verirken “Bu sempozyumu düzenlemede başta Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Bostancı’ya, Kültür ve Turizm Bakanlığına, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna, en büyük desteği veren Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığına, özellikle Sayın Başkan Doç. Dr. Zeki ERASLAN’a, hazırlık aşamasında yanımızda olan Bilimsel Çalışmalar Müdürü Evre ÇORUH’a ve ekibine, Vakıflar Genel Müdürlüğüne, Hayat Ağacı sergisini hazırlayan Prof. Dr. Mehtap BİNGÖL’e, bölüm elemanlarına ve öğrencilere teşekkür ederim.” dedi.

Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Doç. Dr. Zeki ERASLAN açış konuşmasında, protokol ve katılımcıları selamladıktan sonra güzide bilim insanı topluluğuyla bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Kurumumuzun bilim ve kültür alanında yürüttüğü projelerin güncel hâlinden bahsetmek istediğini belirten Doç. Dr. ERASLAN, “Cumhuriyet tarihimizde, Cumhuriyet Türkiye’sinde ilk olma özelliği gösteren bazı projelere Başkanlığımız ev sahipliği yapmaktadır. TÜMAK ve TÜMAK’tan doğan “Masal Masal Türkiye Projesi” ile bize ait bizden masallar çağın gerektirdiği teknoloji ile buluşturulmuş ve insanımızın hizmetine sunulmuştur.” dedi. Projenin yıllara sâri olduğunu ifade Doç. Dr. ERASLAN, yeni ve güvenilir içeriklerle Kurumumuz Bilim Kurulu Üyeleri gözetiminde çalışmaların devam edeceğini belirtti. Yıl sonuna kadar yeni 130 kadar masalın daha cep telefonu uygulamasına yüklenmiş olacağını belirten Doç. Dr. ERASLAN “Türk masallarını sadece bir araya getirmek değil kendimize ait masalların dünya masal literatüründe yerini alması hasebiyle bu masallar mevcut durumda 6 dile çevirmiş bulunmaktadır. Çevrilen dilleri ifade edecek olursak Fransızca, Almanca, İngilizce, Arapça, Farsça, Rusça’dır. Masalların yıl sonuna kadar Japonca ve İspanyolcaya çevirisi tamamlanacaktır.” diye ekledi. Dünya masal literatüründe Türk masallarının da yer almasının amaçlandığı belirten Doç. Dr. Zeki ERASLAN, bazı Türk masallarının bütün dünya çocukları tarafından okunur, dinlenir, bilinir hâle gelmesinin arzulandığını sözlerine ekledi.

“Türk Devlet ve Düşünce Hayatına Yön Veren Şahsiyetlerin Kısa Yaşam Öyküleri Serisi ve Çevirisi” projesinin başarıyla devam ettiğini ifade eden Doç. Dr. Zeki ERASLAN, Dışişleri Bakanlığı ile oldukça etkili bir iş birliği sonucunda hedef ülkelerdeki Büyükelçiliklerimiz ve üniversite kütüphanelerine söz konusu eserlerin ulaştırıldığını belirtti. Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet’in yayınlandığını belirten Doç. Dr. ERASLAN, projenin bu yıl Farabi ve Cezeri ile devam edeceğini ifade etti.

Bu yıl Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na alınan “Cumhuriyet Dönemi Türk Sanat Tarihi Projesi”ne hazirunun dikkatini çeken Doç. Dr. ERASLAN, Cumhuriyet Dönemi’nde Türk sanat tarihini ansiklopedik bir mahiyette elektronik ortamda sunulması için hazırlık çalışmalarına başladığını belirtti.

Kurumca ilk olarak 26’ncısı Mersin’de düzenlenen Orta Çağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları programına iştirak edildiğini belirten Doç. Dr. ERASLAN, 27’ncisi Samsun’da düzenlenen programa da destek verildiğini sözlerine ekledi. 28. Orta Çağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumuna ev sahipliği yapan üniversitemize, rektörümüzün şahsında tüm üniversite çalışanlarına teşekkür ettiğini ifade eden Doç. Dr. ERASLAN programın başarıya ulaşacağından hiçbir kuşkusu olmadığını 3 gün boyunca sunulacak tebliğlerle daha sonra yapılacak program için önemli farkındalıkların oluşacağı kanaatinde olduğunu belirterek konuşmasını bitirdi.

Protokol ve katılımcıları selamlayarak konuşmasını açan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat GÖKTÜRK katılımcıları burada ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Prof. Dr. Kürşat GÖKTÜRK açış konuşmasında, Orta Çağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları konusu zikredildiğinde akla insan ve insanlığın geldiğini, oldukça kapsamlı bir konunun ele alındığını belirtti. Medeniyet ve kültürün sanat yolu ile aktarımından bahseden Prof. Dr. GÖKTÜRK, “Sanatsız bir toplum, sanatsız bir insanlık topal bir insanlıktır.” şeklinde özlerine devam etti. Sempozyumun benimsediği başlığın bir yönüyle odaklanmayı diğer bir yönüyle genişlemeyi ifade ettiğini belirten Prof. Dr. GÖKTÜRK, 28 yıldır devam eden etkinliğin Orta Çağ, Türk Dönemine odaklandığını; sanat tarihi faaliyetleri açısından da bir genişlemeyi ifade ettiğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. GÖKTÜRK, sempozyum kapsamında kültürel sanat alanında süreklilik var mı, bir kopma gerçekleşiyor mu bunların bilimsel açıdan tartışılmasının da hedeflemiş olabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Prof. Dr. GÖKTÜRK, Sempozyumu organize edenlere, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığına, akademisyenlere, tebliğ sunacaklara ve dinleyerek katkı verecek olanlara, öğrencilere teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.

Üç gün süren ve ilgiyle takip edilen oturumlarda sanat tarihi alanında temayüz etmiş isimler ile genç sanat tarihçiler bildirilerini sundu.

Sempozyumun değerlendirme oturumunun ardından sempozyum katılımcılara katılım belgelerinin takdimiyle son buldu.