ÇEVRİM İÇİ KÜLTÜR VE EDEBİYAT SÖYLEŞİLERİ’NDE BU AY PROF. DR. HAŞİM ŞAHİN’İ KONUK ETTİK
Beşincisini gerçekleştirdiğimiz “Çevrim İçi Kültür ve Edebiyat Söyleşileri”nde bu ay Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi ve AKMB Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Haşim ŞAHİN’i ağırladık.
“Selçuklular ve İslâmiyet” başlığı altında icra edilen söyleşi, 23 Ekim 2025 tarihinde saat 14.00’te Kurumumuzun resmî Youtube kanalından canlı olarak gerçekleştirildi.
Başkan Yardımcımız Dr. Ömer GÖK’ün Prof. Dr. Haşim ŞAHİN’i takdimi ve onun kısa özgeçmiş bilgilerini aktarmasıyla başlayan programda Prof. Dr. Haşim ŞAHİN; Selçukluların İslâm’ın keskin kılıcı olmasının yanı sıra sanat ve mimari alanında da önemli eserler bıraktığına vurgu yaparak, Siyasetname adlı ünlü eserin yazarı Nizâmülmülk’ün alt yapısını oluşturduğu Nizamiye Medresleri gibi Dünya çapında şöhret bulmuş yapıların da yer aldığı güçlü bir eğitim alt yapısına da sahip olduklarını belirtti. Ayrıca Buharî, İmam Matûridî ve İmam-ı Âzam gibi önemli isimlerin Türk – İslâm coğrafyasında ortaya çıktığına değinerek İslâm Medeniyeti içinde Türklerin ve Türk coğrafyasının ne kadar önemli yer tuttuğu üzerinde durdu.
Türklerin İslâm’ı kabulü üzerinde kısaca durduktan ve İslam’ı zorla kabul etmediklerini belirttikten sonra Selçukluların Tuğrul Bey öncülüğündeki devletleşme sürecine de kısaca değinen Prof. Dr. Haşim ŞAHİN; gaza ve cihat politikası doğrultusunda daha önce Hıristiyan Ermeni, Rum ve Gürcülerin yaşadığı Azerbaycan coğrafyasının Türk-İslâm coğrafyası haline gelmesinde Selçukluların rolünden bahsetti. Aynı şekilde Anadolu coğrafyasında da Selçukluların Haçlılara karşı olan mücadelelerinin yanı sıra Danişmend Gazi, Mengücek Gazi, Boğa Bey ve Kızıl Bey gibi komutanlar vasıtayla yapılan fetihlerle Anadolu’nun Türk-İslam coğrafyası haline gelme noktasında yapılan çalışmalar üzerinde durdu. Bizans’ın yenilgi ve korkuya kapılma sürecinin aslında Ani’nin fethiyle başladığına dikkati çeken Prof. Dr. Haşim ŞAHİN; Şii Büveyhi Devleti ve Mısır’daki Fatimîlere sefere giderken saldıran Bizans’a karşı Sultan Alparslan kumutanlığında kazanılan Malazgirt Zaferi’nin Anadolu’nun kapılarını Türklere nasıl açtığını anlattı.
Tuğrul Bey’in Pasinler Savaşı sonrası Bizans ile yaptığı anlaşmada İstanbul’da Emeviler Dönemi’nde inşa edilmiş ancak zamanla harap olmuş bir caminin yeniden onarımını şart koştuğunu ve kendi adına hutbe okutarak Bağdat’ta imar ettiği bir camide olduğu şekilde devletinin sembolü olan ok ve yay motiflerini cami üzerine nakşettiğini anlattı. Büyük Selçuklu Devleti’nin Anadolu Selçuklu Devleti’nin temellerini attığını belirterek “Ötüken’den atılan okun Viyana kapılarına saplanması” olarak ifade edebileceğimiz Osmanlı’ya kadar devam eden ve Balkanlar’da da Türk-İslâm kültürünün yayılmasını sağlayan, “kolonizatör derviş” veya “alperen” şeklinde tanımladığımız , Selçuklu döneminde yaşamış olan Ebû Saîd-i Ebu’l-Hayr, Ebu’l-Hasan-i Harakânî, Nizamülmülk, Gazali, İbn-i Arabî, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Sadreddin-i Konevi’nin babası Şeyh Mecidüddin İshak ve Sarı Saltuk gibi Türk tasavvuf kültürünün önemli isimleri ile sonrasında gelen öğrencilerinden bahsederek oynadıkları önemli roller üzerinde durdu.
Söyleşinin tekrarı Kurumumuzun resmî Youtube kanalından izlenebilecek olup “Çevrim İçi Kültür ve Edebiyat Söyleşileri” kapsamında yılsonuna kadar alanında temayüz etmiş önemli isimler konuk edilmeye devam edilecektir.
Tüm ilgilileri bekleriz.