1995 Yılı Kurum Kitapları

Edebiyat Dünyası Ve Atatürk – Önder Göçgün

Güzel sanatların önemli bir kolunu teşkil eden edebiyat, yazılı veya sözlü eserler vasıtasıyla insanın duygu ve düşünce yönünden olgunlaşmasını, gelişip ilerlemesini hayat ve hadiselere karşı vicdani kanaatler çerçevesinde isabetli kararlar vermesini sağlar. Edebiyat aynı zamanda bir milletin milli ruhla kaynaşıp, bütünleşmesinde ve ortak görüşlerin ifadesinde aktif fonksiyonlar icra eder. Eserde, Atatürk’ün edebiyat konusu etrafındaki faaliyetlerinden, düşüncelerinden hareketle; Nâmık Kemâl ve Tevfik Fikret gibi hayranlık duyduğu ediplerle ilgili kanaatlerini, Ziya Gökalp’ten Yahyâ Kemâl’e, Faruk Nâfiz’e uzanan bir çizgide edebiyat dünyasının kendisi hakkındaki görüşleri tespit ve tahlile çalışılmıştır. Ayrıca, kitapta Gazi’nin Erzurum Kongresi’ni topladığı sırada oradaki mahallî basının tavrı, durumu, vesikalara dayalı olarak, örneklerle gösterilmiştir. Kitabın son basımı 2021 yılında yapılmıştır.

Bâbür Dîvânı – Bilâl Yücel

Bir destanı andıran hayatı ve şahsiyeti ile 16. yüzyıl başlarında Güney Asya’da kendi ismiyle anılan büyük bir devlet kuran Bâbür Şah, bu yönüyle tarih ilmini ilgilendirdiği kadar, güçlü edebî şahsiyet ve vasıflarıyla dil ve edebiyat araştırmalarına da konu teşkil etmiştir. Hükümdarlığı yanında, edebiyat sahasında verdiği eserlerle daha kalıcı ve köklü bir şöhretin sahibi olan Bâbür, Ali Şîr Nevâyî’den sonra Çağatay Edebiyatının en kudretli şairidir. Bir doktora tezi olan bu eserde, Bâbür Dîvânı’nın tamamı günümüz Türk harfleriyle ve mukayeseli olarak tanıtılmıştır.

Batılılaşma Açısından Servet-i Fünun Romanı – Cahit Kavcar

Eserde, Türk kültür, sanat ve edebiyat hayatı bakımından gerçekten ilgi çekici bir yer tutan Servet-i Fünun topluluğu yazarlarının gerek o dönemde, gerekse daha sonra yazdıkları romanları, batılı yaşayış özellikleri yönünden incelenmiştir. Temel amaç, modernleşme yolunda nasıl bir tutum izlendiğini, batıdan Türk hayatına ve Türk insanına nelerin gelmediğini, bu uğurda girişilen uygulamaları gözden geçirmek ve değerlendirmek olmuştur. Çünkü modernleşme veya çağdaşlaşma konusunun ülkemizde bugün bile canlılığını koruduğu ve tartışıldığı göz önüne alınırsa, böyle bir çalışmanın önemi daha iyi anlaşılır. Bu kitabın ilk baskısı 1985’te Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, ikinci baskısı 1995’te Atatürk Kültür Merkezi tarafından, mevcudu bittiği için 3. Baskısı ise 2016 yılında yeniden Atatürk Kültür Merkezi tarafından yapılmıştır.

Dede Korkut Hikâyeleri Tesiri İle Teşekkül Eden Halk Hikâyeleri – Metin Ekici

Dede Korkut kitabı, Türk edebiyatının zenginliğini ortaya koyan eserlerden biridir. En büyük özelliği içindeki hikâyelerin geniş Türk kültürünün en karmaşık dönemine ait unsurlar bulundurması ve bunları günümüze ulaştırmasıdır. Dede Korkut hikâyelerinin hemen arkasından teşekküle başlayan halk hikâyeleri de aynı özelliklere sahiptir. Pek çoğu sözlü anlatma yoluyla günümüze kadar ulaşan halk hikâyeleri de eski ve yeni kültür unsurlarının, halk hafızasında sentez edilmesi sonucunda doğmuş, günümüze kadar da kendi yaratıcıları arasında zevkle anlatılmıştır. Dede Korkut kitabındaki mevcut hikâyelerin kesin sayısı, sözlü gelenekte hala yaşayıp yaşamadığı ve halk hikâyelerine etki edip etmediği belirlenmiştir. Yedi hikâye belirlenmiş her hikâyenin ana yapısı bölümlere ayrılarak incelenmiş, Dede Korkut hikâyeleriyle olan ilgisi tespit edilmeye çalışılmıştır.

Doğu Anadolu’da Eski Türk İnançlarının İzleri – Yaşar Kalafat

Eser Doğu Anadolu sahasında, başlangıçtan beri var olan Türk inançlarının izlerini tespit ve tasvir etme ile ilgili bir araştırmanın sonucunda oluşmuştur. Doğu Anadolu’da inançların varlıklarını devam ettirdikleri görülmüştür. Eserde doğum, ad verme, bereket, kurban, adak, saçı, ölüm, mezar, yas, yuğ törenleri gibi başlıklar altında inançlar incelenmiştir. Bu inançların kimilerinin aynen, kimilerinin kısmen, kimilerinin ise değişerek kendilerini hala korudukları ve yaşadıkları tespit edilmiştir. Eser Türk İnançlarına Genel Bakış başlıklı giriş kısmından sonra iki bölüme ayrılmıştır. Birinci bölüm Tengri, İyeler ve Kam, ikinci bölüm ise İnsan Hayatında Törenler ve İnançlar başlığı altında verilmiştir.

Dünden Bugüne Yunus Emre – Önder Göçgün

13. yüzyılda, Anadolu’nun şiir vadisinde Türk’ün duygu ve düşüncesinin seçkin temsilcisi olan büyük gönül adamı, aşk ve tasavvuf şairi Yunus Emre, milli, medeni ve kendi ifadesiyle “her dem taze” yani çağdaş hüviyetiyle bugün de zevkle okunan, kendine hayranlık beslenen, böylece bütün dünyanın haklı takdirini kazanmış bulunan bir edebi şahsiyet, tek başına müstesna bir değerler manzumesidir. Yunus Emre, şiirlerinde açıkça ifadesini bulan bütün ruhaniliğine ve içi vecd heyecan dolu gönlüne karşılık, insanı müşahhas bir varlık, hayatı da reel bir hadise olarak kabul eder ve değerlendirir. İşte bu anlayış çerçevesinde UNESCO tarafından 1991 Uluslararası Yunus Emre Sevgi Yılı dolayısıyla hazırlanan eser, yüce şairi tanıtmaya yönelik yazılardan oluşmuştur.

Edebiyat Biliminin Yöntemleri – Arif Ünal

Edebiyat bilimi, edebiyat nazariyatını, edebi tenkidi, edebiyat sosyolojisini, edebiyat eğitim ve öğretimini, edebiyatın biyografik, bibliyografik yardımcılarını bünyesinde taşıyan ve nihai hedefi edebiyat tarihinin yazılması olan bir çalışma alanıdır. Edebiyat bilimi edebiyat nazariyatını, edebi tenkidi, edebiyat sosyolojisini, edebiyat eğitim ve öğretimini içine almaktadır. Eserde, edebiyat bilimin pozitivist, manevi bilim, fenomenoloji, egzistansiyalist, morfoloji, sosyoloji, istatistik gibi yöntemleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bir toplumun tarih içinde yarattığı kültürel birikimin beş duyuyla tanınabilen adlandırılıp yorumlanabilen çevre için nasıl oluştuğu ve bunun dil ile nasıl ifadelendirildiği, yetişmekte olan insanlara, yetişkin sayılanlara, güzellik duygusu, ulvilik ürpertisi kısaca küçük heyecanlar duyma zevkinin dil aracılığıyla nasıl verilebileceği dile getirilmiştir.

Türk Minyatür Sanati (Başlangıcından Osmanlılara Kadar) – Güner İnal

Türk kültür tarihimize ışık tutacak olan eser Türk Minyatür Sanatını 15 ana bölüm altında incelemektedir. Bu güne kadar ders notları halinde iken bile dipnotlarda ve bibliyografyalarda yer alan bu çalışmanın basılması araştırmacılar için büyük bir şanstır. Başta üniversitelerin sanat tarihi ve resim bölümleri olmak üzere Türk kültürü ve tarihi için kaynak olan bu eserin her kütüphanede olması gerekir. Türk Minyatür Sanatı adlı bu kitabı önemli kılan bir unsurda 113 ofset baskı resimle konunun aydınlatılmış olmasıdır. Türk minyatür sanatı üzerine elimize bu kadar çok resimle gelen ender baskılardan biridir. Halen Sanat Tarihi ve Resim Bölümlerinde ders kitabı olma özelliğini korumaktadır.

Halid Ziya Uşaklıgil’in Romanlarında Batılı Yaşayış Tarzı İle İlgili Unsurlar – Zeynep Kerman

Türk romanında önemli bir yeri olan Halid Ziya Uşaklıgil (1865-1945) üzerinde kısa ve genel olarak bir çok makale ve kitap yazılmış olmakla beraber, bunlardan bilimsel değer taşıyanları çok azdır. Halid Ziya Uşaklıgil, Türk edebiyatında eserlerinin muhtevası, kompozisyonu ve üslubu bakımından en karmaşık yazarlardan biridir. Bundan dolayı onu daha iyi anlamak ve değerlendirmek için, eserlerini çeşitli açılardan ele almak gerekir. Bu çalışmada Halid Ziya bir bütün olarak değil, romanlarında önemli bir yer tutan batılılaşma konusu açısından değerlendirilmiştir. Eserde, Halid Ziya Uşaklıgil’in Avrupa ve Avrupa edebiyatları ile ilişkileri, roman kahramanları ve batı medeniyeti, romanlardaki geçim, para, iş ve kazanç hayatı ile mekan, eşya ve kıyafet özellikleri dile getirilmiştir.

Harput’ta Eski Türk İnançları Ve Halk Hekimliği – Rıfat Araz

Bir doktora tezi olan eserin amacı, eski Türk inançları ile yörede yaşayanlar arasında bir benzerlik ve devamlılık olup olmadığını ortaya koymaktır. Kitap, başlıca üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Tengri; İyeler; Yardımcı İyeler; Gök ve Yer İyeleri; Ev, Eşik, Ocak, Od İyeleri; Kişioğlu, Arvak, Ata ruhu, Tim; Kam, Ocaklı alt başlıkları altında eski Türk inançlarına ilişkin özellikler ele alınmıştır. Konuyla ilgili makale ve kitaplar gözden geçirilmiş sahada malzemenin derlenmesinde ise gözlem, mülakat ve katılım metodları kullanılmıştır. Elde edilen bilgiler not defterine ya da teybe kaydedilmiş, bu bilgilerin açıklayıcı olması için de yöredeki ziyaret mekânları fotoğraflarla belirlenmiştir.

Recaî-Zade Mahmut Ekrem Hayatı-Eserleri-Sanatı – İsmail Parlatır

Eserde, Tanzimat döneminin önemli şairlerinden ve sanatçılarından biri olan Recaî-zade Mahmut Ekrem’in hayatı, sanat ve edebiyat hakkındaki görüşleri, güzel sanatlar ile edebiyatın benzeyen ve ayrılan yanlarının ortaya konması, şiirleri, şiirlerindeki üslup ve biçim özellikleri, tiyatroları, hikayeleri ve romanları, çevirileri ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Çok yönlü bir sanatçı olan Recaîzade Mahmut Ekrem’i iyi anlayabilmek, onun yeni görüşlerini iyi belirleyebilmek için, önce Tanzimat’ın ilk kuşağını tanımak gerekir. Edebiyatımızın yenileşmesinde Recaî-zade Mahmut Ekrem’in emekleri çok fazladır. Bunda onun çok yönlü bir sanatçı olmasının payı büyüktür. Bir başka yönü de edebiyat öğretimi ve yeni yetişen gençleri desteklemesidir. Genel olarak Ekrem’in sanatında ağır basan yön, şüphesiz edebiyat üzerindeki düşünce ve görüşleridir.

Sarıkamış’ta Köy Gezileri – Süleyman Kazmaz

Eser, Sarıkamış’ı her yönüyle ele alan, özellikle de hatıraların yer aldığı bir özelliktedir. Üç bölüm halinde düzenlenmiştir. Birinci bölümde, Sarıkamış’ın yakın çevresiyle köylerinde yapılan incelemeler, ikinci bölümde değişik kaynaklardan derlenen şiir ve hikayeler, üçüncü bölümde Sarıkamış içinde yapılan incelemeler, çoğu meslek sahibi kişilerin hayat hikayeleri, kullanılan kelime, deyim ve özsözleri kapsayan sözlük yer almıştır. Derleme çalışmalarında gözlem ve görüşme yöntemleri bir arada uygulanmıştır. Halk kültürü alanına giren bilgiler, toplum değerleri, gelenek ve görenekleri yaşanan olaylar içinde ve hikaye biçiminde kaleme alınmıştır. Yazar, bu eseri askerliğini Sarıkamış’ta yaparken her gördüğünü, her duyduğunu yöreye özgü her şeyi kaydederek bilim dünyasına sunmuştur.

Ömür Çınarından Yapraklar – Nebi Hazrî

Nebi Hazri (Elekberoğlu Babayev) 10 Aralık 1924 tarihinde Bakü yakınlarındaki Hırdalan köyünde doğmuştur. Nebi Hazri’nin Azarbeycan diline ve edebiyatına olan asıl hizmetleri Edebiyat ve İncesenet gazetesinde çalıştığı yıllardır. Azerbaycan, şiir söylemeye yatkın şirin dilli Türkler ülkesidir. Şuurlu insanların şiir söylediği ülkelerde bir nesil sonra bir çok dert biter denilmiştir. Nebi Hazri lirik bir şairdir ve onun şiirindeki bedii tefekkür unsurlarını görmemiz mümkündür. Azerbaycanlı şair Nebi Hazri’nin doğumunun 70. Yılı münasebetiyle hazırlanan bu eserde, şairin edebi yönü ele alınmış , bizzat Nebi Hazri tarafından seçilen şiirlere yer verilmiştir. Şiirlerin hepsi Metin Özarslan tarafından Türkiye Türkçesi’ne çevrilmiş ve eserin sonunda bir sözlük yer almıştır.

Uluslararası Yunus Emre Sempozyumu Bildirileri – Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı

Yunus Emre Sempozyumu bildirilerinin bir araya getirildiği eserde, Yunus Emre, dönemi ve çevresiyle çok çeşitli yönlerden ele alınıp incelenmiştir. 1991 yılının UNESCO tarafından “Yunus Emre Sevgi Yılı” ilân edilmesiyle, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı’nca düzenlenen sempozyuma 4 ülkeden 8 konuk katılmıştır. Eser Türk bilim insanları ve düşünürlerinin sundukları 52 adet bildiriden oluşmaktadır.