Doğumunun Yüzüncü Yılında Yaşar Kemal, “Dünya Edebiyatının Bir Temsilcisi (1923-2015)” Sempozyumu Adana’da Başladı.

Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı, Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü ve Goethe Enstitüsü işbirliğiyle gerçekleştirilen “Doğumunun Yüzüncü Yılında Yaşar Kemal, ‘Dünya Edebiyatının Bir Temsilcisi (1923-2015)’ Sempozyumu” Adana’da Başladı.

2-3 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek iki günlük sempozyumun açılış töreni dün saat 10.30’de Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi – Büyük Salon’da başladı. Açılışa Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Dr. Zeki Eraslan, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neslihan Boyan, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Açılış töreni öncesi, anılan amfi fuayesinde Can Kızgındemir ve Murat Baycanlar’ın hazırladığı “Abidin Dino, Yaşar Kemal Kitapları Kapakları: Binbir Çiçekli Bahçe” isimli sergi  gezildi. Ardından Büyük Amfi’de saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile açılış töreni başladı. Önce Çukurova Devlet Konservatuvarı öğrencileri Naz Ünlü ve Duygu Oytun piyano eşliğinde birer keman resitali verdiler. Sonrasında “Fotoğraflarla Yaşar Kemal” ve Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı kısa tanıtım filmleri gösterildi.

Sempozyum açılışının ilk konuşmacısı Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik kürsüde yerini alarak salondakileri selamladı. Prof. Abik, konuşmasına Yaşar Kemal’in eserlerinden örnekler vererek başladı. Prof. Abik, Çukurova Üniversitesinin 2009-2010 akademik yılı açılış töreninde   Yaşar Kemal’e “Fahri Doktora” ünvanı verilmesine dair süreçle ilgili önemli bilgiler sundu.  Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik konuşmasının sonunda sempozyumun gerçekleşmesine katkı veren kişi ve kuruluşlara teşekkür ederek etkinliğin başarılı geçmesini diledi.

Kürsüde yerini alan Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Dr. Zeki Eraslan sözlerine salondakileri selamlayarak başladı. Dr. Eraslan’ın konuşmasında şunlara değindi;

“Sayın Rektör Yardımcı’mız, kıymetli bilim insanları, değerli basın mensupları ve sevgili öğrenciler; sempozyum açılışına hoş geldiniz! Bu vesileyle hepininizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Sözlerime başlamazdan önce Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencisi genç yeteneklerimize biraz önce verdikleri müzik ziyafeti için çok teşekkür ediyor, tebriklerimi sunuyorum. 

Sevgili konuklar, biraz önce Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı tanıtım filmini izlediniz. Bu kısa filmde  yer almayan bazı hususlar hakkında sizleri bilgilendirmek isterim. Bilindiği üzere Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı kültürümüzün çok geniş bir yelpazesinde faaliyetlerde bulunan benzersiz bir bilim ve kültür yuvasıdır. Bugüne kadar 500’ü aşkın yayını, 900’ü aşkın bilimsel toplantıları, dört yılda bir düzenlediği uluslararası Türk Kültürü Kongreleriyle ses getirmektedir. Kurumumuz  dünden bugüne  birçok önemli projeyi hayata geçirmiş ve sonuçlandırmıştır. Birkaç yıldır üzerinde çalıştığımız iki önemli projemizden bahsetmeyi önemsiyorum. Bunlardan birincisi Türk Masal Külliyatı Projesi’dir. Öncelikli olarak Türkiye sahasındaki masalların derlenmesini hedefleyen bu proje sayesinde bugüne kadar 6000’in üstünde masal derlenmiş olup uzman bir heyet tarafından incelenmekte ve uygun görülen metinler külliyata dahil edilmektedir. Kurumumuz bilişim uzmanlarınca geliştirilen bir veri tabanı sayesinde incelemelerden geçen masallarımız peyderpey erişime açılmakta ve masal severlerin hizmetine sunulmaktadır. Türk Masal Külliyatı Projemize bağlı olarak Çocuklar İçin Türk Masallarından Seçmeler adıyla bir başka proje daha geliştirdik. Külliyata dahil edilen ve erişime açılan masallar arasından seçtiğimiz en güzel Türk masallarını uzman bir heyet gözetiminde yeniden yazıyor ve resimlendiriyoruz. Bugüne kadar üç set hâlinde ve 25 kitap olarak yayımlanan bu masalları sadece Türkçe değil, belli başlı Batı dillerine de çevirip dünya çocuklarının Türk masallarıyla tanışmasına vesile oluyoruz.

Yıl başından bu yana bir mobil uygulama üzerinde çalıştık. Kurumumuz bilişim uzmanlarınca geliştirilen “Masal Masal Türkiye” adlı bu uygulama sayesinde Türk masallarını hem okuyup, hem dinleme olanağı sağladık. Arzu edenler için yerel ağızlarla dinleme imkânı da sunuyoruz. Uygulamanın tamamlandığını ve bugün itibarıyla hizmete sunulduğunu müjdelemek isterim. Dilerseniz hemen şimdi cep telefonlarınız üzerinden   App Store veya Play Store üzerinden “Masal Masal Türkiye” adlı uygulamamızı telefonlarınıza indirebilirsiniz. Önümüzdeki günlerde inşallah bir kamu spotuyla “Masal Masal Türkiye” adlı bu uygulamadan herkesi haberdar edeceğiz.                                 

Biz Kurum olarak bu masal işini neden bu kadar önemsiyoruz?.. Bunun cevabı Almanya örneğindedir. Almanya ulusal bütünlüğünü önce masallarını derleyerek sağlamaya çalışmıştır. Grimm Kardeşler Alman topraklarını karış karış gezerek 200’ü aşkın masal derlemişlerdir. Fransız etkisinden kurtularak ulusal bilincin oluşması ve modern bir Almanya’nın kurulmasında Alman masallarının önemi inkâr edilemez. Çağdaş Türkiye’de ise ne yazık ki  çocuklarımızı genellikle hep yabancı masallarla uyutup büyüttük. Artık bu yanlışın bir son bulması lazım. Atatürk Kültür Merkezi olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyor ve ebeveynlerin çocuklarını kendi masallarıyla büyütmesine imkan sunuyoruz. Yeni yeni masallarla beslenecek olan “Masal Masal Türkiye” adlı uygulamanın kısa süre içerisinde büyük ses getireceğine inanıyorum.

Üzerinde durmak istediğim bir diğer önemli projemiz ise birkaç yıl önce başladığımız Türk Devlet ve Düşünce Hayatına Yön Veren Şahsiyetlerin Kısa Yaşam Öyküleri Serisi ve Çevirisi’dir. Bu proje kapsamında yayımladığımız kitaplar 10 ayrı dile çevrilmekte ve Dışişleri Bakanlığımızın da katkılarıyla hedef ülkelerin önemli kişi, kurum ve  kütüphanelerine gönderilmektedir. 2021 yılında hazırladığımız “Aşkın Dili, Yunus Emre” adlı kitabımızı Çince, Japonca, Arapça, Farsça, Rusça, İngilizce, Fransızca ve Almanca dahil on ayrı dilde yayımladık. 2021 yılının gerek Türk Dili ve gerekse Yunus Emre yılı ilan edilmesi hasebiyle çeviri kitaplarımız hayli ilgi gördü.

Yıl içinde kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin  100. kuruluş yılı vesilesiyle hem Fatih Sultan Mehmet, hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü konu alan kitaplarımızı hazırladık. İlki “Fatih Sultan Mehmet; Dünyanın Kaderini Değiştiren Hükümdar” adıyla geçtiğimiz aylarda okurlarla buluştu.  “Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk” adıyla hazırlanan diğer kitabımızı ise  gelecek hafta içerisinde yayımlayacağız. Fatih ve Atatürk’ü bir arada tutan ortak nokta sadece iyi birer devlet adamı olmaları değildir. Ciddi anlamda entelektüel birikime sahip aydın birer düşünür olmalarıdır. Her iki şahsiyet de gerek okumuş, gerekse yazmış, bilime ve bilim insanlarına çok değer vermişlerdir.

Vurgulamakta yarar gördüğüm bir başka husus da bu eserlerin yetkin uzmanlar tarafından kaleme alınması ve uluslararası çeviri standartları göretilerek 10 ayrı dilde yayımlanmasıdır. Hâlihazırda çeviri kolunda çalışan ve bu sempozyumun yapılmasına büyük emek sarf eden, ancak  rahatsızlığı sebebiyle aramızda bulunamayan Bilim Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Musa Yaşar Sağlam Hoca’mıza da acil şifa diliyorum.

Yaşar Kemal’ın doğumunun 100. yılı sebebiyle büyük ustaya rahmet diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin ise her geçen gün daha da güçlenerek nice yüzyıllar kutlamasını temenni ediyorum.

Yaşar Kemal’in her yönüyle ele alınacağı bu sempozyumun başarılı olmasını dilerim. Katkılarından dolayı Goethe Enstitüsü, ev sahipliği yapan Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü ve kıymetli çalışanlarımıza ayrı ayrı teşekkür etmeyi bir borç bilirim.”

Açılış töreninin son konuşmasını Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neslihan Boyan yaptı. Prof. Boyan konuşmasında şunlara değindi;

“Üniversitemizin kıymetli mensupları, saygıdeğer katılımcılar, değerli basın temsilcileri ve sevgili öğrenciler! Cumhuriyet’imizin 100. yılında ve Üniversitemizin kuruluşunun 50. yılında dünya edebiyatının bir temsilcisi olan Yaşar Kemal’in doğumunun 100. yılı anısına düzenlenen bu sempozyuma hoş geldiniz! Sözlerime başlamadan önce, yoğun programı sebebiyle aramızda bulanamayan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Meryem Tuncel’e teşekkür etmek istiyorum. Kendileri bu sempozyuma ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu iletmemi istedi. Yaşar Kemal, Çukurovalı insanları yakından tanıma fırsatı bulmuş ve bu zenginliği her fırsatta eserlerinde dile getirmeyi başarmıştır. Türk edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Yaşar Kemal, aynı zamanda dünyada en çok tanınan Türk romancılarından biridir. Kuşkusuz bu başarıda Çukurova insanı, kültürü ve folklorunun çok önemli bir yeri vardır. Bu vesileyle Yaşar Kemal’i, yetiştiği Çukurova’da anmak ve yeni kuşaklara tanıtmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bir Çukurovalı olarak bu sempozyumda bulunmaktan mutluyum, gururluyum. Üniversitemiz tarafından kendisine ‘Fahri Doktora’ ünvanı verilen Yaşar Kemal’i yeniden anmamıza vesile olan Prof. Dr. Derya Örs, Dr. Zeki Eraslan, Prof. Dr. Musa Yaşar Sağlam, Dr. Friedrich Dahlhaus ve Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik’in şahsında katkıda bulunan tüm katılımcılara teşekkür eder, güzel bir toplantı olmasını dilerim. Bu vesileyle Sayın Prof. Dr. Musa Yaşar Sağlam Hocamıza da acil şifalar dilerim. Umarım sağlığına en kısa sürede kavuşur. Ayrıca Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Dr. Zeki Eraslan’a yapmış olduğu konuşmalarından dolayı teşekkür ederim. Ortaya koydukları değerli eserler için Eraslan’ın şahsında tüm çalışanlarını kutlarım. Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığının önemli projeleri sayesinde ortaya konulan eserlerin hem ülkemiz hem de dünya okurları için son derece faydalı olacağına inanıyorum. Emekleriniz için tekrar teşekkür ediyor ve hepinizi selamlayarak huzurlarınızdan ayrılıyorum.”

Sempozyum açış konuşmalarından sonra Birinci Oturum’a geçildi. Prof. Dr. Mustafa Apaydın’ın yönettiği oturumun tek konuşmacısı Prof. Dr. S. Dilek Yalçın kürsüde yerini alarak, “Yaşar Kemal’i Neden Okumalıyız?” başlıklı bildirisini sundu.

Öğleden sonra başlayan İkinci Oturum’u Prof. Dr. Ufuk Özdağ yönetti. Bu oturumda sırasıyla Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik “Teneke’de Kadınlar,” Prof. Dr. Nebi Özdemir “Yaşar Kemal ve Geleneksel Ekolojik Bilgi” ve Prof. Dr. İsmail İşcen “Başka Gözle Yaşar Kemal – Yerellik ile Evrensellik arasına Sıkışmış Bir Yazar” başlıklı bildirilerini sundular. Soru-cevap ve tartışmalardan sonra oturum sona erdi.

3 Kasım 2023 Cuma günü sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumla devam edecek olan sempozyum, kapanış ve değerlendirme oturumu sonrası katılım belgelerinin takdimiyle sona erecek.